Seo
İnternet günlük hayata daha fazla girince her şey bu platformda aranır oldu. Kimileri “gözlüğümü Google dan arıyorum” diyor. Hal böyle olunca da firmalar sitelerini üst sırada çıkarmak için seo yarışına tutuştular.
Tabi, firmaların bu yönelişi talep patlamasına yol açtı. Olanda olmayanda, olamayanda se ocu oldu. Yani seoculuk gibi bir kavram türetildi. Meslek oldu. Oldukça da popüler hale geldi. Bunlar sadece ülkemizde olan işler değil anlaşılan. Şuradan, buradan gelen maillere bakılırsa dünya genelinde de epey yaygın bu seoculuk işi. Öncelikle bu seoculuk var mıdır? Olabilir mi? Bu soruları sormalıyız. Cevabı başka yazı konusudur.
Seo, Search Engine Optimization kelimelerinin baş harflerinin kısaltılmış halidir. Arama motorları için uyumlu olmayan sitelerin, arama motorları için uyumlu hale getirilmesi çalışması ya da sürecidir. Bu öncelikle şu demektir. Arama motorlarına uyumlu olmayan siteler var demektir. Firma sitesinin arama motorlarına uyumlu olup olmadığını bilebilir mi? Web tabanlı yazılım, program bilmeyen, site yapmasını diye bir kavram olmaz bir tür imalatçı çağrışımı var ama site yazılımı bilmeyen biri sitenin arama motoru uyumlu olup olmadığını bilebilir mi?
Seo yani arama motoru uyumu ne demektir? Arama motorları neden siteler de böylesi bir uyumluluk ararlar? Sorularla başlamak belki perspektifimize ışık da tutabilir.
Arama motorlarını çok büyük, dünya çapında büyük bir alış veriş merkezinin yol haritası olarak düşünebilir? Ne, nerede en kolay nasıl bulunuru gösterir bize. Arama motorunun başarısı budur. İnsanlara aradığını en iyisinden başlayarak, sıralama şeklinde göstermesidir. İnsanlar onun için “gözlüklerini dahi Google de ararlar”. Google “kayıp gözlükleri dahi gösterebildiği için” başarılıdır.
Seo işi burada anlam kazanıyor. Arama motorlarının sitemizi doğru anlayacağı şekilde tasarlamalı, programlamalı, içerik, görsel, metin oluşturmalıyız. Buradan da anlaşılacağı üzere, seo işi ile uğraşanlar, tasarımdan, programlamadan, metin içeriğinden, görselden de iyi anlamak zorundadır. Bütün iç kağıt burada dönmektedir. Neden? Tasarım ile alakası olmayan, yazılımdan hiç haberi olmayan, içerik, görsel derdi olmayan, birkaç link alarak, satarak kendini seocu ilan etmektedir.
Seo işin yanlışları maalesef doğrularından fazladır. Seo arama motoru optimizasyonu olduğu hiç unutulmaz ise hiç unutulmayacak başka şeyde arama motorları siteyi in ter-aktif sürekli kontrol ederler. Bu ne demektir?
Seo işinin kurnazları diyeli veya uyanık olduklarını var sayanlar da diyebiliriz. Arama motorlarını kandırmaya çalışır. Sitelerin arama motorlarına uyumlu olması şeklini arama motorunu kandırmak olarak yorumlayıp bu tür hilelere başvururlar. Yanılgı şuradadır. Arama motorları bizim sitelerimizin milyonlarca kez katı, dinamik ve sürekli yenilenirler. Bizim hilelerimiz bu yenilenmelerde çabucak ortaya çıkar. Diğer önemli husus da, arama motorları sadece kendilerine göre uyum aramazlar. Arama motoru optimizasyonu, siteyi ziyaret eden ziyaretçinin tepkisini ölçerek de ortaya çıkar. Siz arama motorunu kandırdığınızı sanabilirsiniz. Siteyi ziyaret edeni nasıl kandıracaksınız? Siteyi ziyaret eden, aradığı konusunda sitede memnun kalmaz ise ne yapacaksınız? Asıl mevzu da budur. Sitenizden memnun kalmadığını ziyaretçinin her hareketini, arşivleyip sürekli filtreleyen arama motorları zaten tespit ediyorlar. Bu çok zor da değil.
Seo olayında arama motoru optimizasyonu demek, sitenin tasarım ve yazılımının, içeriğinin ve görsellerinin, arama motorlarının siteyi doğru okuyacağı şekilde olması ve siteyi ziyaret eden insanlarında, siteden tatminkar kalmaları süreçlerinin toplamıdır.
Çok iyi bir içerik çok kötü tasarım ve çok kötü yazılım ile site olarak yayınlanırsa da bunun bir karşılığı olmaz. Arama motorlarının bunu algılaması da mümkün olmaz. Zira arama motorları belirli yazılım kodları, düzeni, tasarım değeri ve bir çok filtrenin süzgeci ile siteleri algılayıp, değerlendirip sınıflamaktadır.
Seo arama motoru optimizasyonu meselesinde hiç bir şey diğerinden daha az önemli veya daha fazla önemli değildir. Olayı “alırız binlerce link, siteyi yükseltiriz” formülüne indirgeyenler, birkaç ay yükselişten sonra bulunmaz kayıplar listesinde yer almaktan da kurtulamıyorlar.
Seo, arama motoru optimizasyonu, daha domain alımından, hosting oluşturulmasından başlar, tüm site tasarım, yazılım, içerik, görsel, sosyal medya etkileşimine ve site yayında olduğu sürece devam eder. Çünkü arama motorları sürekli kendini yeniler. Ziyaretçiler sürekli kendilerini yeniler. Sitelerde ziyaretçi ve arama motorlarının yeniliklerine göre kendilerini yenilemek durumundadırlar.
Seo, arama motoru optimizasyonu meselesinde görülmek istenmeyen diğer şey, ziyaretçi, insan gerçeğinin sürekli kendini yenilediğidir. Arama motorları da doğal olarak daha iyi performans için sürekli kendilerini yenilerler. İşte yayında olan site, kaçıncı sırada olursa olsun, insandaki, arama motorlarında değişimi hızlıca algılayıp ona göre bu değişime ayak uyduramazsa, bu değişime cevap veremezse istediği sonucu, verimi de alamaz.
Seo, arama motoru uyumu olayı demek ki, dinamik ve sürekli yenilenen bir süreçtir. Bu işiten ciddi sonuç almak isteyenler, ciddiyetle bu sürecin dinamiği olarak çalışmak durumundadırlar.
Seo, arama motoru optimizasyonu olayında biz amatörüz. Öğrenebildiklerimizi paylaşıyoruz. Yapabildiğimiz kadar çabalıyoruz. Şu sıraya getiririz, bu sırada tutarız gibi iddialarımız yok. Bu iddialarda bulunanlara da başarılar diliyoruz. İlla şu sırada olmak istiyorum diyen firmalar arama motorlarına reklam vermeyi tercih etmesi daha gerçekçidir. Zira tüm bu sıralamaları ne tasarım, en yazılım ne de ajans firmaları değil, arama motorlarının kendisi yapmaktadır. Bu gerçeği d ekimse unutmamalıdır. Google sıralamasını Google yapar. Bu sıralamaya müdahale ederim sitenizi birinci, ikinci sıraya oturturum diyen olursa, Google yi mi ele geçirdin ki sıralamasına müdahale edebiliyorsun diye de sormayı ihmal etmemelisiniz. Bu diyenlerin yöntemi seo, arama motoru optimizasyonu değildir. Başka ne yöntem kullandıklarını da kendilerine sormak en doğrusu olur.